Tüm Korsanların ve İnterneti “hobi olarak” takip edenlerin de bildiği üzere artık güvenilir tek haber kaynağımız olarak adlandırdığımız internette yayınlanan muhalif içeriğe yönelik 5651 sayılı yasadaki yeni düzenlemeler onaylandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sadece Türkiye gibi büyük ve görkemli şakalar yapmayı seven ülkelerden beklenebilecek bir biçimde düzenlemeyi onayladığını “baş belası” twitter hesabı üzerinden duyurdu.

Gül, “anladığı kadarıyla” sadece itiraz edilen iki madde hakkındaki çekincelerini belirterek yasayı onayladığını ifade etti. Ancak anladığı kadarı, anlamadıklarının hayli gerisinde kaldığı için tekrar ediyoruz; YASANIN ELLE TUTULUR YANI YOK!

Söz konusu yasa her gündeme geldiğinde, pornografik içerikli yayınların durdurulacağı belirtilse de, her yurttaşın engelliweb.com adresinden de teyit edebileceği üzere engellenen sitelerin büyük kısmı muhalif içerikte yayın yapan siteler. Kaldı ki, yetişkin yurttaşlar erişecekleri içeriği kendileri belirleyebilecek ehliyete sahiptirler, hiç bir yurttaş özel yaşamının en küçük bir kırıntısını dahi iktidarın belirlediği sınırlara hapsetmek zorunda değildir.

Yasayı savunan iktidar ve yandaşlarının bu seferki bir başka argümanı özel hayatın gizliliği ilkesi olmakla beraber; yasa değişikliği, kullanıcıların internet trafiklerinin (yani dijital özel yaşamlarının) 6 ay ve 2 yıl arasında bir süre zarfında servis sağlayıcılar tarafından arşivlenmesini öngörüyor. Son günlerde öne çıkan “tape”lerin yasaklanabilmesi için, daha doğrudan bir ifadeyle, yolsuzluk soruşturmasında hakim kararıyla yapılan telefon dinlemelerinin (yani kanıtların) kamuya açık hale gelmemesi için, her yurttaşın özel yaşamı özel şirketlerin sorumluluğuna devrediliyor.

Site kapatmanın olağanlaşması zaten son yıllarda vaka-i adiye haline gelmişken, sahip olduğumuz özgürlük kırıntıları da elimizden alınıyor. Park yok, internet yok, Taksim yok, Kızılay yok, haklarımız yok. Avm var, sansür var, “Alo Fatih” var.

Haber alma hakkı, özel hayatın ve kişisel verilerin gizliliği ilkesi, toplantı ve gösteri hakkı, ifade özgürlüğü… Artık haklarımıza bir adım daha uzağız. Halihazırda anayasal olarak güvence altına alınmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin imzalamış bulunduğu uluslararası sözleşmelerle de sağlayacağını vaad ettiği, kısaca kazanılmış haklarımızı kullanmamızı biraz daha zorlaştırdıkları için başbakan ve cumhurbaşkanının yüksek şahsiyetleri nezdinde Türkiye Cumhuriyeti 61. Hükümeti’ne şükranlarımızı sunarız.